İTÜ Şimdi De İlk Denizaltımızı Yapıyor
İTÜ'de 2004 yılında kurulan Güneş Teknesi Takımı'nın su üstündeki başarıları biliniyor. Başarılı takım şimdi Türkiye'nin ilk denizaltısının tasarımı tamamladılar, yapımı için gün sayıyorlar.
İTÜ'de 2004 yılında kurulan Güneş Teknesi Takımı'nın su üstündeki başarıları biliniyor. Geçen sekiz yılda tasarladıkları üç ayrı tekne ile dünya çapında onlarca ödül aldılar. Zaman'ın haberine göre gençler şimdi bambaşka bir heyecanın peşinde. Türkiye'nin ilk denizaltısının tasarımı tamamladılar, yapımı için gün sayıyorlar.İnsanoğlu istedikten sonra hayaller, hedefler nereye kadar bekler? Hele bir de kapıdan azıcık gün ışığı sızmaya görsün. Cesaret verecek bir gelişme ya da yeni bir adım...
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Güneş Enerjisi Takımı, bu adımı amatör bir ruhla sekiz yıl önce atmış. Şimdi yeni projeleriyle çalışmalarına devam ediyorlar. Hem de sponsorluk dışında hiçbir profesyonel destek almadan her işi öğrenci gücüyle sürdürerek. Gemi inşaatı ve deniz bilimleri, makine, kontrol, elektrik mühendisliği gibi bölümlerden 19 öğrenci var ekipte. Hedefleri yine bir ilki başarmak. Türkiye'nin ilk denizaltısı projesi üzerinde çalışıyorlar.
2004'ten bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi'nde faaliyet gösteren bir öğrenci topluluğu onlar. Yurtdışında Türk mühendisliğinin tanınmasıyla ilgili önemli adımlar atıyor, arkadaşlarına iş hayatına girmeden önce de bir şeyler yapılabileceğini gösteriyorlar. Tasarladıkları üç ayrı güneş teknesi ile ABD'de düzenlenen Dünya Üniversitelerarası Güneş Tekneleri Yarışması Dünya Şampiyonası'nda (Solar Splash) aldıkları onlarca ödül var.
Peki, böyle bir ekip kurma fikri nasıl ortaya çıkmış? Aslında gençleri harekete geçiren şey, "güneş teknesi tasarlayalım" fikrinden ziyade "derslerde öğrendiklerimizi artık pratiğe dökelim" düşüncesi. Bir de tam bu dönemde hocaları Yücel Odabaşı'nın derste gemi inşa etmenin, onu suya indirmenin bir mühendise hissettirdikleriyle ilgili söyledikleri. İşte o zaman İTÜ'lü gençler için gemi tasarlayıp onu suya indirmeyi yalnızca hayal etme zamanı geçmiştir. Farklı mühendislik bölümlerinden altı öğrenciyle hemen icraata geçilir.
Tekne fikrine ise takımın kurucularından Münir Cansın Özden'in çocukluk anısı ilham olur. Özden, tekne yapmaya ta çocukluğunda başlamıştır! Arkadaşlarıyla birlikte, çöpten topladıkları sandalyeler, oyuncak arabalardan söktükleri motorlar, lego pervanelerle yapıp yüzdürdükleri tekne, komşu çocukları arasında yeni bir akım başlatır. Herkes oyuncak arabasını kırar, elinde olan malzemelerden bir tekne yapar. Bu tatlı anıyı arkadaşlarıyla paylaşınca "o zaman küçük bir tekne yapalım, sadece pillerle yürütmeyelim, üstüne bir de güneş panelleri koyalım" düşüncesinde mutabık olurlar. Bir de okulun kantininde stant açmayı, nasıl yaptıklarını anlatmayı, sonra da bunun bir yarışması olmasını planlarlar.
Araştırdıkça görülür ki Amerikalı akranları biraz daha büyük düşünmüş, içine kendilerinin de bineceği, daha fazla hız yapan tekneler yapmışlardır. Bir de bu teknelerin yarıştığı Solar Splash yarışları vardır. O vakit durmak niye deyip ciddi bir çalışma için kollar sıvanır. 'Hazır parça kullanmayıp her şeyini kendi ekibimizle tamamlayacağız' düsturuyla yola çıktıklarından, sponsorları da bulunmadığından teknenin yapımı üç yıl sürer. 2007'de tamamladıkları, adını Nusrat koydukları tekneyle Amerika'daki yarışa giderler. Algı bellidir: Türkiye'den bir ekip ne yapabilirler ki? Tabii beklentiler altüst olur. Ekip, ikinci ve üçüncü gün yapılan yarışlar sonunda listede ikinci sırada yerini alır. Yarışlar sonunda toplamda üçüncülük dâhil altı ödülle dönerler. Tabii arkası çorap söküğü gibi gelir. İkinci yıl tasarladıkları yeni bir tekneyle ikinci, geçtiğimiz yıl da Demirdöküm'ün sponsorluğunda hazırladıkları, adına vefat eden hocaları Yücel Odabaşı'ndan dolayı Odabaşı dedikleri tekneleriyle üçüncü olurlar...
Türkiye'nin ilk denizaltısı...
Ekip, yaklaşık bir buçuk yıldır denizaltı projesi üzerinde çalışıyor. Bu da Türkiye'de bir ilk. Geçtiğimiz yıl ocak ayında "bir projemiz var" diyerek, rektörlerinden de aldıkları destekle Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na gitmişler. 15 dakika kalabilir miyiz diye hesap ederken bir saat sunum yapmışlar. Aldıkları cevapla mutlu mesut okullarına dönmüşler: "Biz bugüne kadar üniversite ile işbirliğinden bahsediyorduk. Fakat bugüne kadar anlaşılan, Savunma Sanayii'nin bir proje üretmesi, üniversitenin ona destek vermesiydi. Fakat anlatmak istediğimiz buydu."
Yaklaşık 250 mil suyun altından gidebilen, 11 metrelik bir denizaltı bu. Sekiz SAT komandosunun veya araştırma dalgıcının uzak mesafelere su altından intikalini sağlamak için tasarlanmış. Özden, Amerika ve İsveç'te kullanılan benzerlerinden farkı olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Biz buna son teknolojiyi dahil ettiğimiz için orada yapılanlardan çok daha uzak mesafelere gidebilecek."
Venedik'ten güzel bir haber
Ekibin başarısı yalnızca yarışmada elde edilen derecelerle sınırlı değil. Önemli projelere de konu olmuş çalışmaları. 2012 yılında, SolidWorks Dizayn Programı kapsamında düzenlenen etkinlikte teknenin görselleri kullanılmış mesela. Bir güzel haber de Venedik'ten gelmiş. Teknenin yapım aşamasını gösteren videolarının Venedik'te bir üniversitede tekne tasarımı dersinde kullanıldığını öğrenmişler. Ekibi çok mutlu eden bu bilgiyi, Hacettepe Üniversitesi'nden öğrenci değişim programıyla Venedik'e giden bir Türk öğrenci vermiş. Bunu haber alır da Güneş Teknesi Takımı durur mu? Hemen hocayla irtibata geçip videonun orijinalini göndermişler.
Yaz tatilim feda olsun
Her şey güzel, hoş da nihayetinde bir öğrenci çalışması Güneş Teknesi Takımı. Hiç mi zorlanmadılar acaba? Dersleri bazen zorlasa da lafını bile etmiyorlar. Zira onlar bilime olan katkılarını her şeyden üstün tutuyorlar. Hatta içlerinde, çalışmalar için yaz tatilini bile feda edenler var. Soner Çetin (21), geçen yıl birinci sınıftayken girmiş ekibe. Yazın memleketi İzmir'e gitmek yerine çizim programları öğrenmiş. Şimdi takımın bütün çizim işlerini o üstleniyor. "Ekibe girmenin bir şartı var mı?" diye sorduğumuz Cansın Özden de Soner'in özverisini örnek gösteriyor. "Böyle bir hassasiyet bekliyoruz. Herkesin dâhil olabileceği bir ekip değil de gerçekten fayda sağlayacak, ciddi şekilde çalışacak nitelikli çoğunluk arıyoruz." diyor. Yoksa takımın taliplisi çok. Hatta namını duyup sırf bu yüzden İTÜ'ye giren ya da girmek isteyenler ulaşıyormuş ekibe...
DENİZHABER