İTÜ24 ekibi olarak İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü ile konuştuk
İTÜ24 ekibi olarak İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü ile konuştuk.
Takımlarından, başarılarından, isteklerinden ve sosyal sorumluluk projeleri olan Engelsiz Pedal’dan bahsettik.
Röportaj: Özlem KAHVECİOĞLU, İbrahim GEZMİŞ
İTÜ24:Öncelikle bize kulübünüzden bahseder misiniz?
Burak Bayram: 2010 yılında kurulduk.5 kişilik başladığımız haftalık turlarımıza şu anda 30 kişilik bir ekiple devam ediyoruz. Her dönem başında trafik eğitimi, pratik sürüş eğitimi, triatlon eğitimi gerçekleştiriyoruz. Hafta sonları da İstanbul’un değişik bölgelerine bisiklet turları düzenliyoruz. Adalar, Kilyos, Caddebostan ve Anadolu Kavağı geçen sene İstanbul turlarından bazıları. Ayrıca geçtiğimiz dönem ilk büyük turumuz olan Antalya turumuzu gerçekleştirdik.
İTÜ24:Kulübünüzle direk ilişkili olan profesyonel spor takımlarınızdan bahseder misiniz?
Burak Bayram: Ben İTÜ Triatlon takımı sporcusuyum, başladığımızda 3 kişiydik. Duygun arkadaşımız mezun oldu ve iki kişi kaldık. Ben Bisiklet ve Triatlon Kulübü’nün haricinde; bisiklet ve triatlon takımlarından bahsedeceğim. Bahsedeceğim takımlar direkt bizimle, Bisiklet ve Triatlon Kulübü’yle ilişkili. Takımlarda yer alan arkadaşlarımız aynı zamanda İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü’nün içinde yer alan arkadaşlarımız, bundan dolayı kulübümüzle takımlarımız ayrı ayrı düşünülemez. Triatlon takımı 2,5 yıl önce kuruldu. Şu an Triatlon takımı İTÜ Spor Kulübü’ne bağlı olan diğer takımlar gibi resmi değildir, desteklenmemektedir. Takım sporu olmadığı için ne yazık ki desteklenmiyoruz.
İTÜ24:İTÜ size hiç mi destek sağlamıyor? Havuzu kullanabiliyordunuz galiba. Havuz şu anda kapalı. Şimdi nasıl antrenmanlarınıza devam ediyorsunuz?
Burak Bayram: İTÜ son 1,5 yıldır Triatlon takımına olimpik havuzunu ücretsiz kullanma hakkı veriyordu. Triatlon takımı, antrenman programlarının sürekli değişmesi ve çok az kişi barındırmaları sebebiyle haftanın her günü, sabah seanslar başlamadan günün erken saatlerinden akşam havuz kapanana kadar olimpik havuzu sınırlama olmadan kullanabiliyordu. Şu an olimpik havuz kapandığı için Triatlon takımına Natuk Birkan Lisesi’nin havuzu tahsis edildi. Bu havuzu önceden olduğu gibi bizim isteklerimiz doğrultusunda değil, bize çoğunlukla uymayan haftanın belirli günlerinde belirli saatlerde kullanabiliyoruz. Kısıtlı sayıda ve verimde antrenman yapabiliyoruz. Natuk Birkan Lisesi’nin 25 metrelik havuzu ile asıl 50 metrelik olimpik havuzda antrenman yapmanın arasında ciddi farklar var. Triatlon takımının İTÜ desteği ve anlaşmaları ile diğer üniversitelerin takımları gibi 50 metrelik olimpik havuza sahip ENKA, Boğaziçi Üniversitesi gibi tesislerde ücretsiz antrenman yapması gerekmektedir. Beden Eğitimi Bölümü ne yazık ki bu konuda destek vermeye sıcak bakmıyor. Destek istediğimizde triatlon branşında üniversiteler arası yarışların sadece yılda 1 kere yapıldığını söyleyip destek olmadılar.
Cengiz Parlakgül: Havuz konusuna dönersek geçen sene 4 ay kapatıldı. İlk 1,5-2 ayı hiçbir şey yapılmadı. Bütün yerdeki taşların sökülüp takılması, duşların değiştirilmesi, havuzun komple bakımı. Öncelikle bunun neden gerekli olduğunun tartışılması lazım, orada işleyen bir kurum var, herhangi bir kaza olmamış, yıllar önce havuz yapılırken kaymaz parke yerine kayan parke tercih edilmiş. Bu tarz yanlış tercihler olmuş olabilir. Şu an görünürde işlemesinde her hangi bir sıkıntı yok, havuzun tadilatının projesi de sır gibi saklanmaktadır ama bunun neden sıfırdan yapılması gerektiğine anlam veremiyorum ben. 5 ay bir havuz binasının içinin tadilatı için çok fazla bir zaman. Sadece havuzu yeniliyorlar, binanın içini, tesisatını, binaya dokunmuyorlar. Öte yandan bakıldığında bir metro kapısının yapılması 6 ay sürüyor. Havuz konusunda öğrenciler mağdur, takım sporcularımız mağdur. Özellikle şenlik günlerinde triatlona başlamak isteyen arkadaşlarımız vardı. Gerçekten isteklilerdi. Şevklerini kırmak istemiyoruz ama triatlon isteğe bağlı bir spordur, yüzde 90’ı mentaldir. O kişinin şevkini kırdıktan sonra spora geri dönmesi oldukça zor. Ama kalkıp da diyemiyoruz havuz kapanacak triatlon yapamazsın.
Burak Bayram: Bu okulu tercih eden insanlar reklama göre tercih yapıyor bir yandan da. Reklam yapılırken, kütüphanesi var yemekhanesi var spor tesisleri var havuzu var. Fakat bu öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi en doğal haklarıdır. Geçtiğimiz yıllarda tam 1 yıl boyunca fitness salonu kapatıldı, tam 1 yıl boyunca sadece parkeler değiştirildi ve birkaç yeni makine ile birkaç koşu bandı alındı, şu anda o salon hala küçük hala yetersiz ama yetkililer bunu anlayamaz. Arada bir akşamları gelip antrenman yapmak isteseler boş sehpa, dumbell, makine bulamazlar. Okulun öncelikle sporcularına, sonra öğrencilerine reklamlarında anlattığı gibi hakkı olan tesisleri ve imkânları vermesi lazım. En azından sporcularına. Örneğin yüzme takımı, triatlon takımı, su topu takımlarına Boğaziçi, Enka gibi tesislerde ücretsiz olarak üyelik sağlamalı. Takımların, sporcuların işleyişi devam ettirilmelidir, belki bunu tüm öğrencileri için sağlayamaz ama en azından sporcuları için sağlayabilir. Şu anda bunun sağlanmaması İTÜ’nün spora ve sporcuya verdiği değeri bir kez daha düşündürür. Triatlon takımı 2,5 yıldır bu işin içinde, çeşitli dereceleri var, en son yarışta sporcumuz olimpik mesafe triatlon yarışında dünya 6. sı oldu, en azından bu kadarını hak ettiğimizi düşünüyoruz, bunca imkânsızlığın içinde bunları başarabilen sporcular olarak.
Cengiz Parlakgül: En azından okul havuz tadilatıyla ilgili öğrencilerine daha şeffaf bir neden verebilir. Sonuçta orada sağlıklı işleyen bir tesis var. Bakımlarının ve temizliğinin yapılma sıklığı tartışılır. Ama yıllardır işleyen bir havuzda fayans tesisat değişiminin gerçekten gerekli olduğu?
İTÜ24:İTÜ’den neler bekliyorsunuz?
Burak Bayram: Diğer üniversite takımları gibi resmileşip, profesyonel antrenör ve ekipman desteği almak istiyoruz. Yarışlara katılabilmek için maddi desteğe ihtiyacımız var. Gidiş geliş masrafları, antrenman masraflarını karşılayamadığımız için tüm önemli yarışlara katılamıyoruz. Ben takım arkadaşımla beraber bu işin içindeyim, takım arkadaşım şu ana kadar 6 yarışa katılmışken ben 2 yarışa katıldım. Bunun tek sebebi maddi sıkıntımız.
İTÜ24:Bunca zorluğa rağmen Oğuz’un 26 Eylül’de Alanya’da başarılı olduğunu biliyoruz.
Burak Bayram: Şu ana kadar bireysel olarak sıkıntılarımıza rağmen elde ettiğimiz başarıların en üst noktası triatlon takımı sporcusu Oğuz Kaan Demet’in eylül ayındaki Alanya Dünya Triatlon Şampiyonası’nda olimpik mesafede elde etmiş olduğu 6. lık derecesidir. Bundan önce de başarılarımız var. Mesela Avrupa Şampiyonası’nda. Okulumuz kültür olarak bisiklet ve triatlonu sahiplenirken, profesyonel anlamda da bu sporları ve sporcularını da sahiplenmelidir. 2015 Cumhurbaşkanlık Bisiklet Turu’na bizden bir sporcu gönderilmek istendiği söylendi rektörlük tarafından. Henüz ne resmi bir takım ne de antrenör var ortada. Üstelik ortada yurt dışından transfer bir sporcu getirilip İTÜ’den çıkan bir sporcu gibi yarıştırılacağı söyleniyor. Bizim hala takım kurma resmi uğraşlarımız devam ediyor, resmi olmasak da triatlon takımımız ve bisiklet takımımız var. Bisiklet takımı olarak antrenmanlarımıza devam ediyoruz ama yarışamıyoruz. Çünkü bisiklet bir takım sporu, triatlon takımındaki arkadaşlar bireysel olarak yarışlara otobüsle uçakla gidip gelebilirler ve yarışa antrenörleri olmadan katılabilirler. Ama bisiklet sporunda antrenörünüzün, takım arabanızın vs. olması lazım. O yüzden şu ana kadar İTÜ Bisiklet Takımı olarak hiçbir yarışa gidemedik. Takımdaki arkadaşlarım bireysel olarak başka özel kulüpler aracılığı ile dışarıda yarışmaktadır. İTÜ gerekli desteği verdiği zaman 2015 Cumhurbaşkanlığı Turu’nda yarışabilecek kapasitede sporcularımız var.
Efe Ballı: Geçtiğimiz yıl o zamanki kulüp başkanımız Cihat’ın önderliğinde İTÜ’de bir bisiklet takımı oluşturulması yoluna gidilmişti. Hatta Salcano firmasının da buna destek vereceği söylenmişti rektörlük tarafından. İTÜ’lü sporcuların da olacağı Salcano takımı gibi şeylerden bahsedildi. Sanki biz onların parçasıymışız gibi. Beden eğitimi bölümü ile bisiklet takımı kurma işini konuştuğumuzda ise önce Türkiyede’ki yarışlarda kendimizi göstermemiz gerektiğini, ciddi dereceler almamız gerektiğini söyledi. Hepimizin yaşı belli, yarışacağı kategoriler belli. Ama yarışlar için desteğe ihtiyacımız var, diyelim dersi falan her şeyi bıraktık, sadece antrenman yapıyoruz. Ama hala desteğe ihtiyacımız var. Takım arabası, maddi destek, ekipman, antrenör desteği gibi.
Cengiz Parlakgül: Bizim yaş kategorimizde yarışan Türkiye’de 2 takım var. Lassa ve Torku. Takımdaki sporcular gençler ve okula gidiyorlar ama takım olarak destek alıyorlar. Bu insanlarla aynı yaşta olsak da bu insanlar özel olarak hazırlanıyorlar. Çıkardıkları takım ortalamaları saatte 46-47 km hızda ortalamalar. Bu bireysel olarak bir insanın geliştirebileceği bir şey değil. Çünkü yol yarışlarında bireysel gitmekle takım halinde gitmek çok farklı bir şey. Ben yarışı tek başıma tamamlarsam en fazla 30 km hızla tamamlarım. Ama takım olarak tamamlarsam 40a çıkar ortalamam. Tek olursam eğer diğer gruplar itekleyerek bile bizi içlerinden atabilirler. Bu konumda tek başımıza bireysel olarak biz yarışlarda kendimizi gösteremeyiz. Bu noktada yapabileceğimiz tek şey yarışı bitirmek ki tek başına yarışı bitirmek bile çok zor. Çünkü bir süre sonra zaman aşımına uğrayıp eleniyoruz. Kendimizi göstermemiz bile çok zor çünkü her hangi bir desteğimiz yok.
İTÜ24: Peki Oğuz, senin en son aldığın Alanya Triatlon Dünya Kupası 6.lığından sonra İTÜ’den herhangi bir destek gördün mü?
Oğuz Kaan Demet: Benim Alanya’daki 6.lık dereceme rağmen İTÜ’den hiçbir maddi ve manevi destek görmedim.
Burak Bayram: İTÜ’de kendini spor alanında da ortaya çıkarmalı. Sadece akademik olarak değil.
İTÜ24: İTÜ spor alanında da kendini göstermeye başladı. Gerek kano ve kürek takımımız olsun gerekse yat takımımız olsun başarılara imza atan takımlardan sadece 2’si. İnşallah Bisiklet ve Triatlon takımımızı da İTÜ’nün desteği ile bu takımlarımız arasında sayabiliriz.
Bisiklet ve Triatlon Kulübü’nün spor ile sosyal sorumluluk projelerini birleştirdiğini biliyoruz. Engelsiz Pedal. Bize biraz bu projenizden de bahseder misiniz? Engelsiz Pedal nedir, nasıl başladı, ne amaçlıyorsunuz?
Hayri Aydın: 3 yıl önce 3 arkadaşın Kilyos’a giderken yağmurlu bir günde çay ocağına sığınmasıyla ortaya çıkmaya başladı. Amacı toplum baskısı nedeniyle dışarı çıkamayan engelli arkadaşlarımızı topluma kazandırmak. Bu bağlamda genellikle öğrenci gönüllülerin bulunduğu bir grup. Sanatçısından mühendisine kadar herkes de gönüllü olabiliyor. Ben, Utku ve Hüseyin engelsiz pedalın İTÜ’lü öğrencileriyiz. Bu oluşumu İTÜ’ye açmak istiyoruz. Gerek İTÜ içindeki engelli arkadaşlar gerekse Sarıyer civarındaki engelli arkadaşlara ulaşabilmek için İTÜ’de bu girişimi başlatmak istiyoruz. Şu an Engelsiz Pedal İTÜ Şubesi olarak 3 kişiyiz. Fakat İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü’ndeki arkadaşlar ve Gönüllülük Kulübü’ndeki arkadaşlarımız bizi destekliyor.
Utku Erdoğan: Bizler engelli arkadaşlarımıza direkt ulaşamıyoruz. Gönüllülük kulübünden tanıdığımız arkadaşlara rica ederek Gönüllülük kulübü engelli çalıştayına katıldık. Bu sayede dolaylı bir şekilde engelli arkadaşlara ulaşıyoruz. Daha sonrasında buradan da gelecek katılımlarla eğer İTÜ’de destek olursa görme engelli, işitme engelli veya ortopedik engelli arkadaşlarla birlikte bisiklet kullanmayı düşünüyoruz. Altı Nokta Körler Derneği de bizimkine benzer çalışmalar yapmıştı fakat bizim burada farkımız sadece okul içerisinde kalmayıp, İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübünün her hafta sonu yaptığı günübirlik turlarına katılıp engelli arkadaşlarımıza da bu keyfi yaşatmak olacak.
Biz bu şekilde bir sınır olmasına karışıyız. Hatta buna jeton atma diyoruz aramızda. Lunaparkta jeton alırsın ve binersin biter. Bu şekilde olmamalı biz onların da bizim gibi özgür bir şekilde bisiklete binmesi için uğraşıyoruz. Kulüpler şenliğinde de benzer bir yaklaşımla bir simülasyon yapmıştık. Bu sadece olay bu şekildedir’i göstermek içindi normalde. Daha uzaklara özgürce onlar götürmek istiyoruz.
*****
İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü'nü yakından takip etmek için:
Facebook grubu için tıklayınız.
Facebook hayran sayfası için tıklayınız.