"Kimlerle hep bir aradayız?"
İTÜ Ayazağa kampüsünde 29 Mart Cuma günü Diriliş ve Medeniyet Kulübü tarafından düzenlenen dışarıya açık iftar etkinliği, güvenlik açığı endişelerini bir kez daha gündeme taşıdı. Etkinlik sırasında, dışarıdan bir sürü insanın kampüse neredeyse ellerini kollarını sallarcasına girmeleri ile kampüs içindeki güvenlik önlemlerinin yetersizliği bir kez daha sorgulanır hale geldi. Katılımcıların iftar için toplandığı alanda, gözetim altında olmayan bölgelerin bulunması ve giriş-çıkışlarda denetim yapılmaması dikkat çekti.
Kampüse girmek için "iftara geldim" demek yetti
Yaklaşık 4500 kişinin katıldığı etkinliğe, dışarıdan katılımcılara özel kontenjan açılması ve özel mesajlarla davet edildi. Etkinlik sırasında güvenlik görevlilerinin, mesajı gören herkesi kimlik sorgulamaksızın kampüs içine alması güvenlik önlemlerinin yetersizliğiyle ilgili endişeleri artırdı.
İTÜ öğrencilerinin aileleri, arkadaşları veya diğer kulüp etkinliklerine katılmak isteyen kişilerin kampüse girişiyle ilgili yaşanan sorunlar bir kez daha göz önüne geliyor. Özellikle İTÜ öğrencileri kimlik kartlarını unutmaları durumunda dahi defalarca sorgulanıp hatta bazen kampüse alınmazken kolayca ekran görüntüsü alınabilecek bir mesajla kim olduğu belirsiz insanlara iftar etkinliği için giriş izni verilmesi, güvenlik sorunlarına dair büyük tepkilere yol açtı. Bir iftar etkinliği için kampüse alınan belirsiz sayıda insanın, güvenlik kontrollerinden muaf tutulup sadece kolayca ekran görüntüsü alınabilecek bir mesaj göstererek içeri alınması ki bir noktadan sonra bunun bile ihmal edildiği iddia ediliyor, İTÜ'nün güvenlik standartlarının ne denli zayıf olduğunu ortaya koyuyor.
İftarın konukları da dikkat çekiciydi
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın iftar sonrasında konuşma yapması bir diğer dikkat çeken nokta oldu. Bakanın konuşma yapması sözde tarafsız bir etkinliğe siyasi bir hava katmasıyla tartışmalara neden oldu.
Aynı zamanda etkinlik sırasında MED binasında bir muhtar adayının gelip broşür dağıtması, geceye damga vuran bir başka olay olarak öne çıktı. Muhtar adayının, zaten dışardan gelen insanlarla tıklım tıklım dolu olan, MED binasında birdenbire belirerek broşür dağıtması, öğrenciler arasında şaşkınlık ve rahatsızlık yarattı. Etkinlik sırasında gerçekleşen bu olay, güvenlik açığının ne kadar büyük çaplı olduğunun kanıtı oldu.
İTÜ kulüpleri arasında ayrımcılık
Çoğu kulübün hiçbir etkinliğine katılmayan İTÜ Rektörü İsmail Koyuncu'nun etkinlikte bulunması ve aynı zamanda hiçbir kulübün etkinliğinin paylaşılmadığı, tüm resmi İTÜ sosyal medya hesaplarında bu etkinliğin paylaşılması, öğrenciler arasında dikkat çekti. Söz konusu etkinlikte İTÜ Rektörü'nün yer alması ve bunun resmi hesaplarında reklamını yapması, öğrenciler arasında adaletsizlik ve ayrımcılık iddialarını beraberinde getirdi. Çoğu kulübün etkinliklerine katılmayan rektörün etkinlikte bulunması, öğrenciler arasında eşitlik ilkesine zarar verdiği yönünde eleştirilere neden oldu.
Tüm bu yaşananlar, İTÜ'nün güvenlik açığı ve kampüste yaşanan olaylar konusundaki hassasiyetini bir kez daha gündeme getirdi. Üniversitenin itibarını zedeleyen bu tür durumların tekrarlanmaması için, güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi ve öğrenci güvenliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. İTÜ yönetimi ve ilgili birimler, bu tür sorunlara karşı daha etkin bir şekilde hareket etmek ve kampüs ortamını daha güvenli hale getirmek için gerekli adımları atmalıdır. Öğrenci ve personel güvenliğini sağlamak, üniversitenin öncelikli görevlerinden biri olmalıdır.