Mezuniyet tehlikede: İTÜ öğrencileri yaz okulu dersleri için dilekçe seferberliğinde
İTÜ’de 2025 yaz okulu dönemi yaklaşırken, öğrenciler birçok belirsizlikle karşı karşıya. Derslerin durumu, yaz okulu ücretleri ve yurt başvuruları gibi belirsiz konular gündemdeki yerini koruyor. Bu süreçte öğrenciler de taleplerini iletmek için harekete geçti.
Ders açılmayan fakülteler tepki çekti
Özellikle İşletme Fakültesi’nde hiçbir dersin açılmaması, öğrencilerde büyük hayal kırıklığı yarattı. Hatta ATA ve BIL gibi havuz derslerinin derslerinin birçok bölüme açılmamış olması da dikkat çekti. Mezuniyetini hızlandırmak veya eksik derslerini tamamlamak isteyen pek çok öğrenci, açılmayan dersler nedeniyle mağdur durumda.
İTÜ’de bütünleme yok, dersten kalmak bir seneye mal olabilir
İTÜ'de uygulanan sistem gereği bütünleme sınavı bulunmuyor. Bu nedenle öğrenciler, dönem içinde kaldıkları bir dersi ancak bir sonraki dönem yeniden alabiliyor. Bu durum, özellikle tek ders nedeniyle mezuniyetin ertelenmesine ve okulun bir yıl uzamasına neden olabiliyor. Bu yüzden yaz okulu, öğrenciler için kritik bir fırsat niteliğinde. Açılmayan dersler ise bu imkânı ortadan kaldırarak, öğrencileri akademik anlamda madur edebiliyor.
Yaz okulu saatlik ücretlerinde yıllar içinde dikkat çeken bir artış söz konusu. 2020 yılında 80 TL olan ücret; 2021’de ve 2022’de 90 TL; 2023’te 160 TL; 2024 yılında ise 300 TL olarak belirlendi. 2025 yılı için açıklanacak ücret öğrenciler için merak konusu.
Maçka’da toplu dilekçe kampanyası
Maçka’daki Öğrenci Temsilciliği Kurulu (ÖTK), bu duruma çözüm bulmak amacıyla bir dilekçe kampanyası başlattı. Öğrenciler, yaz okulunda açılmasını istedikleri dersleri bireysel olarak dile getirebilecekleri bir dilekçe taslağını doldurmak üzere kampüse davet edildi. Dilekçeler gün boyu Maçka kampüsünde toplandı. Toplanan yüzlerce dilekçe Cuma günü rektörlüğe teslim edildi.
Dilekçe taleplerinde öncelik tartışması
Toplanan dilekçelerde bazı öğrencilerin seçmeli dersleri talep etmesi, farklı görüşleri beraberinde getirdi. Özellikle ITB (İnsan ve Toplum Bilimleri) gibi zorunlu olmayan derslerin öncelikli olarak yaz dönemine alınması, bazı öğrenciler tarafından dönem içindeki ders yükünü hafifletme amacıyla tercih ediliyor. Ancak bu durumun, daha kritik derslerin açılmasını zorlaştırabileceğine dair bazı endişeler de dile getiriliyor. Ayrıca bazı öğretim üyeleri, yaz döneminde bu tür derslerin açılması halinde araştırma projelerinde geri kaldıklarını ve akademik çalışmalarının aksayabildiğini belirtiyor. Konuyla ilgili farklı bakış açıları bulunurken, yaz okulunun herkes için daha dengeli bir şekilde planlanması gerektiği ifade ediliyor.
Yurt başvurularında belirsizlik sürüyor
Yaz okuluna katılmak isteyen öğrenciler için yurt konusu da gündemde. Kontenjan yetersizliği nedeniyle birçok öğrencinin yerleşememe riski bulunmakta. Özellikle yaz okulunda konaklama büyük bir sorun haline gelirken yurt başvurusu ve sonuçları konusunda belirsizlik hala devam etmekte.