"düşler sokağı"

Nereye koymuş olabilirim ki; bulamıyorum.. Buralarda bir yerlerde olmalıydım ama.. Uff, yine mi!! En son bir sokaktaydım, neydi adıı.. Düşler Sokağı sanırım.. Ufak ufak, renk renk köprüler vardı; ırmak süzülüyordu ayaklarımın altından.. Yerler Arnavut Taşları ile döşenmiş, en yükseği iki katlı, mavi panjurlu evler ışıklarla süslenmişti. Gökyüzü karardığında o kadar güzel görünüyordu ki sokağın diğer ucu.. Sokağın tam ortasından yürüyordum, hiçbir şey kaçırmamak için. Her attığım adımda sokağın ucuna yeni bir ev daha ekleniyordu. Sokaktaki herkes, evinin bahçesinde oturmuş bir masaya kendi kendilerine konuşuyorlardı, yalnız olan bir ben değildim! Bitmek bilmez bir yoldu, gerçi bitmesini de istemiyordum ya.. Birinin masasında oturuyor, ikinci kadehi attıktan sonra, sandalyeler boş da olsa, misafir olacağım diğer masadakinin sohbetinde kendime bir yer edinmem gerekiyordu. Kimiyle gülüyor, kimiyle sanat müziğinin en kıymetli eserlerini tekrar yorumluyorduk.. Aşk! En çok konuştuğumuz konu da buydu. Herkesin bir yarası vardı demek ki.. Bahar gelmiş; sezon açılmış! Kaç tane masada oturduğumu bilmiyorum, zaten bir yerden sonra takip etmeyi de bıraktım. Bazen yan komşunun kadehi ile birlikte yanımıza geldiği oluyordu. Bazense biz kalkıp başka masalara geçiyorduk. Böyle gezip dolanırken, masaların birinde bir arkadaşıma rastladım. Öpüşüp hal hatır sorma faslından sonra, hemen eskilerden açtık mevzuyu; konuştukça konuştuk.. Sanırım orda birkaç kadeh fazladan içtim. Güldük, eğlendik. Ayrılırken iki çift laf söyledi; “görüşemezsek görüşürüz!”.. Sarhoşluğuna verme, aslında o kadar anlamlı geldi ki bana. Aklıma, yanından “görüşürüz” diyip kalktıklarım geldi; ‘bir daha görüşemeyecektik’ onlarla ama “görüşürüz” demiştik işte. O ise, bu ihtimali de göz önüne alıp; bu masada tekrar bir araya geleceğimizi o kadar güzel anlatmıştı ki bana, o kadar umut doluydu ki.. Güldüm, “eyvallah” dedim, diğer masaya geçtim.. Önümde tek kişiden oluşan masalar, arkamda paylaşılan kadehler vardı. Çakır keyif dolaşıyordum kaldırımlarda. Hiçbir masayı atlayamazdım ama; her masada paylaşmam gereken bir şeyler vardı. Sonra bir masaya oturdum, fark etmemiştim kadehleri doldurana kadar.. Fark ettiğimde ise gözlerinin içine düşüp, kalakaldım öylece.. İnce bir esinti eşliğinde düşen kar taneleri iyice karmaşıklaştırıyordu olanları. “bu iyi olmadı!” dedim içimden, bunu iyi hatırlıyorum.. Bazen istesende olmaz da; sanki özellikle seçip bu filmi, koymuş, izliyormuş gibi.. İçimdeki ses kalk git diyordu; onun ağzını kapatmaya çalışan kalbim ise yalvarıyordu.!! Duruyordum öylece zaten; ne yapacağımı bilemeden!! Konuşsam mı, sussam mı; içimdeki ses susmuyor, ağzımdan kelimeler dökülemiyor.. Kalksam mı, otursam mı; bedenim ayaklanıyor, ayaklarım tutmuyor.. Kadehini kaldırdı ince parmaklarıyla, bakakaldım önce. Sonra elim bardağa doğru uzandı, hala ne yapmam gerektiğini bilemeden, kaldırdım kadehimi.. Adettendir; bardağımı, onunkinden biraz daha aşağıda tutup tokuşturdum.. Gözlerimi kapatıp, bir yudum aldım; “içinde yaşanmışlıklar dolu bir yudum..” Suratımda anlamsız bir ifade, ağzımda dökülemeyen birkaç kelime, kulağımda eskilerden hatırladığım bir parça, gözlerimin önünde “biri”.. Her zamanki gülüşünü attı; gözlerini unutamıyorum.. Sonra, gülüşünden geriye kalan tebessümle bir şarkı söylemeye başladı; ama önce ‘hoş geldin’ dedi ince bir ses tonuyla.. ‘Hemen tahminde bulundun dimi? Zannettiğin kişi değil, belki hiç tahmin edemeyeceğin “biri”.. O kişinin kim olduğunu ve orda ne olduğunu sana anlatmayacağım; sen dilediğin gibi devam edebilirsin kadehi kaldırmaya; he bu arada benim masama da beklerim bir ara..’ “görüşemezsek .. ..” deyip kalktığımı hatırlıyorum bir de.. Sonra yine sabah oldu, kaybettim kendimi.. Sarhoşken her şey güzel de; ayılınca neden kaybediyorum hepsini. Sanırım düşlerimde bitmek bilmeyen şeyler, sabah olunca son bulmaya can atıyor.. Gerçi her şeyin sonuna virgül koyulmaz ya! Bu sefer “nokta” Sevgili rakı; sen nasıl bir şeysin yaa..

İTÜ Mimarlık Fakültesi Eski Dekanı Prof.Dr. Orhan Hacıhasanoğlu hayatını kaybetti

Tartışmalı Cemre Vakfı'nda tanıdık isimler

Adı skandallarla anılan eski ÖSYM Başkanı İTÜ’de ders vermeye devam ediyor

YKS şampiyonlarına İTÜ’den ödül yağmuru

İTÜ yurtlarındaki barınma sorunu bitmiyor: Zincirleme yer değişikliği