Altan Edige Yurdu'nda uyarısız tebligat: öğrenciler yurttan çıkarılıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü’nde bulunan Altan Edige Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan iki öğrenci, 15 günlük izin haklarını aştıkları gerekçesiyle yurttan çıkarılmalarına yönelik tebligat aldıklarını açıkladı. Öğrenciler, bu kararın kendilerine daha önce hiçbir uyarı yapılmadan iletilmesine ve akademik dönem devam ederken uygulanmasına tepki gösteriyor. Üniversite yönetiminin, barınma hakkı açısından kritik bir karar olan yurt ilişiği kesme uygulamasının, öğrencilerin hazırlık yapmasına fırsat tanımadan hayata geçirmesi; kampüste, yurt kurallarının şeffaflığı ve uygulama süreçlerinin adaleti konusunda yoğun tartışmalara yol açmış durumda.
Uyarı yapılmadan tebligat gönderildi
Öğrenciler herhangi bir uyarı, bilgilendirme ya da görüşme yapılmadan önce doğrudan tebligat aldıklarını belirtti. Yurt yönergesinde üniversite ile ilişiği kesilen öğrencilerin 7 iş günü içinde çıkış şartının yer aldığı ifade ediliyor. Aynı süre yurtla ilişiği kesilen öğrencilerin çıkış tarihi için de geçerli.
Öğrencilerin, yurtla ilişikleri kesildiği için İTÜ Portal'daki yurt sekmesine erişimlerinin kapatıldığı, giriş yapmaya çalıştıklarında 505 hata kodu ile karşılaştıkları belirtiliyor. Bu durum, öğrencilerin sistem üzerinden kaç gün izin kullandıklarını veya yoklama durumlarını kontrol edememelerine neden oluyor. Ayrıca öğrenciler, hafta sonlarının normalde izin hakkından düşmemesi gerekirken sistem tarafından düşüldüğünü, bu nedenle izin haklarının beklenenden daha hızlı tükendiğini dile getiriyor.
İmza saati 20.30’a çekildi: Uyuyakalınca yok yazılıyor
Öğrenciler, yoklama sisteminde yapılan son değişikliklerin mağduriyet yarattığını belirtti. İmza saatinin akşam 18.30'dan 20.30’a alınmasıyla birlikte öğrencilerin yurtta uyuyakalıp imza kaçırma ihtimalinin arttığını ve bu durumda hiçbir esneklik tanınmadan yok yazıldıklarını aktardı. Kaçırılan yoklamaların sonradan düzeltilmesi için yurt personelleri ile yapılan görüşmelerde ise çoğu zaman geri dönüş alamadıklarını ifade ettiler. Özellikle yoğun vize dönemlerinde kütüphanede geç saatlere kadar ders çalışan bazı öğrenciler "kütüphane izni"nin de izin hakkından düştüğünü iddia etti. Öğrenciler, sistemde yapılan bu değişikliklerin herhangi bir bilgilendirme ya da geçiş süreci olmadan yürürlüğe girmesinin sorunları daha da büyüttüğünü vurguladı.
Ayrıca, yurt personellerinden “Yurt sırası bekleyen çok öğrenci var, ihtiyacı olmayan kalmasın diye yapılıyor.” sözlerini duyduklarını dile getirdi. Öğrenciler, bu söylemin üniversitenin barınma politikasını hak temelli olmaktan çıkarıp kapasite odaklı bir eleğe dönüştürdüğünü, onların ise her an yerini kaybedebilecek bir konuma getirildiğini düşünüyor.
1 dönem için 15 günlük izin yeterli değil
İTÜ yurtlarındaki dönem başına 15 gün olan izin sınırının, KYK ve İBB gibi diğer devlet yurtlarının sunduğu izin sürelerinin yaklaşık yarısı kadar olması dikkat çekiyor. Özellikle ailesi İstanbul çevresinde yaşayan ve hafta sonları cuma günü yurttan ayrılıp yurda pazartesi sabah dönen öğrenciler açısından bakıldığında ve 14 haftalık akademik takvim göz önüne alındığında mevcut izin günlerinin olağan bir durumda yetersiz kalabileceği ifade ediliyor.
Mağduriyetlerin nasıl giderileceği merak konusu
Kararın dönem ortasında uygulanması ve öğrencilerin kısa süre içinde barınma sorunu ile karşı karşıya kalması, mağduriyet endişelerini artırıyor. Altan Edige Yurdu'nda yoklamaların sıkı biçimde denetlenmesi sonucunda yaşanan bu durum, diğer yurtlarda kalan öğrenciler arasında da benzer uygulamaların yaygınlaşabileceğine dair kaygı yaratıyor.
Sürecin nasıl yürütüldüğüne, savunmaların hangi ölçütlerle değerlendirildiğine ve kararın standart bir prosedüre dayanıp dayanmadığına ilişkin belirsizlikler sürerken üniversite yönetimi tarafından konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmış değil.