İTÜ GVO öğretmenleri artan mali zorluklar karşısında hakları için ses verdi: Zam şart!
İTÜ GVO okullarında çalışan öğretmenler, yaşam maliyetinin artışı karşısında eriyen maaşlarına acilen bir artış talebiyle kalem bıraktı. Temmuz ayındaki sözleşmeler sırasında kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini vurgulayan öğretmenler, basın açıklamasında mağduriyetlerinin hızla giderilmesini talep etti.
"İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Geliştirme Vakfı Okulları'ndaki öğretmenler, hayat pahalılığına rağmen maaşlarının yetersiz olduğunu düşünerek okul yönetiminden talep ettikleri zam isteklerinin karşılık bulmamasından dolayı 13 Ekim tarihinde iş bıraktılar. Öğretmenler, yeni dönem sözleşmeleri sırasında temmuz ayında verilen sözlerin de yerine getirilmediğini dile getirerek birçok öğretmenin yaz boyunca asgari ücretle geçinmek zorunda kaldığını ifade ettiler.
Vakıf yönetiminin verdiği taahhütlerin yerine getirilmediğini vurgulayan öğretmenler, yaşam maliyetiyle ilgili taleplerinin ise yönetim tarafından 'kısır tartışmalar' olarak nitelendirildiğini ifade etti.
“Maaşlar acilen artırılmalı”
Kalem bırakan öğretmenler, yoksulluk sınırının neredeyse yarısının altında olduğunu ifade ettikleri maaşlarının acilen artırılmasını ve yaz aylarında yaşanan mağduriyetin telafi edilmesi için ek ödeme yapılmasını istedi. Yılda iki kez çift maaş verilmesini ve öğretmenler arasındaki dengesiz maaş politikasına son verilmesini talep eden öğretmenler, nöbet ücretleri, ek ders ücretleri ve ders doldurma ücretlerinin ödenmesini, ayrıca otopark ücreti sorunun çözülerek vakıf okullarındaki öğretmen çocuklarının burslarının artırılmasını istedi. Yapılan protestoya öğrenci velileri de destek verdi. Alkış eyleminin ardından basın açıklaması sonlandırıldı.
Öğretmenlerin basın açıklaması metni:
Sayın Basın Mensupları, Sevgili Meslektaşlarım ve Bizleri Desteklemek İçin Burada Bulunan Kıymetli Dostlar,
Bildiğiniz üzere burada İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Öğretmenleri olarak basın açıklaması yapmak, İTÜ Geliştirme Vakfı Kültürel A.Ş yönetimine sesimizi duyurmak için toplandık. Hepimiz geleceğimizin neferi olan çocuklarımızı, Atatürk ilkeleri ve bilimin ışığında yetiştirmeyi çok önemsiyoruz.
İki yıldır haklarımızı korumak, daha yaratıcı ve üretken çalışmak için çaba gösterdik.
Ne yazık ki, çok sevdiğimiz İTÜ çatısı altında vakıf yönetimine sesimizi duyuramadık. Sorduğumuz soruların cevabını hiçbir zaman alamamamız ve iki yıldır süregelen görüşmeler karşısında somut ve yapıcı bir adım atılmaması üzerine sorunlarımızı kamuoyu ile paylaşmaya karar verdik. Mevcut durumda verilmesi gereken haklar verilmediği gibi her geçen gün var olan haklarımız bile elimizden alındı. Üstelik artan enflasyon karşısında ezilerek barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel yaşam ihtiyaçlarımızı bile tam olarak karşılayamaz hale geldik.
Çünkü;
Enflasyon karşısında maaşlarımız iyice eridi. Haziran ayında imzaladığımız yeni dönem sözleşmesinde maaşlarımız enflasyonla orantılı artırılmadı. Üstelik yeni dönem sözleşmeleri yapılırken temmuz ayında iyileştirme yapılacağı sözü tutulmadı. Verilen sözün tutulmamasından dolayı çoğumuz yaz boyunca asgari ücrete yakın bir maaşla geçinmeye mecbur bırakıldık. Hatta bazı arkadaşlarımız bu iki ay zarfında asgari ücretin de altında düşük bir maaşa layık (!) görüldü. Yeni sözleşme dönemi olan eylül ayında iyileştirme yapılmasını bekledik. Ancak vakıf yönetimi hiç böyle bir söz verilmemiş gibi davranmaya devam etti.
Geçen yıl bizim “geçim derdi” taleplerimiz ve mücadelemiz “kısır tartışmalar” olarak nitelendirildi. Bu sene de tüm öğretmenlere hitaben “Zengin okulu değiliz, bu şartları beğenmeyen arkadaşların zengin çocuklarının olduğu okulları tercih edebileceği” minvalindeki sözler ile ne kadar değersizleştirildiğimiz vakıf yönetimi adına Yönetim Kurulu Üyesi Gülsün Sağlamer tarafından ifade edildi. Değersiz ve önemsiz hissettirilmemize sebep olan bu tutum ve yaklaşımları kabul etmiyor ve bu anlayışı şiddetle kınıyoruz.
Oysa biz kurumumuzu seviyoruz, biz İTÜ Geliştirme Vakfı ailesi olarak işimizi çok önemsiyoruz. Sadece öğretmenlik mesleğine yakışır, insanca bir ücret talep ediyoruz. Unutmayın, öğretmenlik vasıfsız bir meslek değildir. Öğretmenlik mesleği bir toplumun aydınlanma yolunda en çok değer görmesi gereken mesleklerden biridir.
Özetlemeye çalıştığımız tüm bu nedenlerden dolayı, Yönetim Kuruluna daha önce ilettiğimiz taleplerimizi yineliyoruz:
Yoksulluk sınırının neredeyse yarısında kalan maaşlarımızın acilen artırılmasını,
Yazın yaşadığımız mağduriyetin telafi edilmesi için ek bir ödeme yapılmasını,
Bu dönemden başlayarak yılda iki kez çift maaş verilmesini,
Kampüsler arasındaki maaş farklarına ve öğretmenler arasındaki dengesiz maaş politikalarına son verilmesi için şeffaf bir maaş skalası oluşturulmasını,
Ödenmesi gereken nöbet ücretleri, ek ders ücretleri, ders doldurma ücretlerinin ödenmesini,
Otopark ücretleri sorunun çözülmesini,
Kampüsler arası uygulama farklılıklarının giderilmesini,
Öğretmen çocuklarının burslarının artırılmasını talep ediyoruz.
Açıklamamızın ardındın İTÜ Geliştirme Vakfı Öğretmenleri olarak mesleğimizin sembolü olan kalemlerimizi vakfın yönetim binası olan Kültürel A.Ş önüne bırakacağız.
Son söz olarak, biz İTÜ Geliştirme Vakfı Öğretmenleri, işimizi çok seviyoruz, çocuklarımızı çok seviyoruz ve çok önemsiyoruz. Bu süreçte öğretmenlerden taraf olan ve desteklerini ileten tüm velilerimize, meslektaşlarımıza, dostlarımıza, sivil toplum kuruluşlarına ve en başından beri dayanışmamıza omuz veren Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasına teşekkür ediyoruz.
Bu eylem, hak arayışı mücadelemizin ilk adımı. Vakıf yönetiminin öğretmenlerin sesini duyup gerekli adımları atacağını ümit ediyoruz. Bu vesile ile mücadelemizde kararlı olduğumuzu ve talep ettiğimiz haklarımız iade edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz.
Ayrıca bugünkü basın açıklamamızdan önce vakıf yönetimi tarafından tüm öğretmen arkadaşlarımıza bir mail gönderildi. Bu maile gerekli detaylı cevabımızı bilahare yapacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyoruz.
İTÜ Geliştirme Vakfı Öğretmenleri (13 Ekim 2023)