Yaz okulunun başladığı şu günlerde pek çok öğrencimizde bir telaş yaşanıyor. Yaz okulu parasının derdine düştüğüne mi yansın yoksa ailesine kaldığı dersleri nasıl söyleyeceğini mi düşünsün? Aslında yaz okulu masrafının düşmesi bir bakıma sevindirici bir haber olabilir ama hala önemli bir yer teşkil etmektedir. İşin bir ucunda aileden papara yemek diğer ucunda çaktırmadan para sorununu çözmek… Sanırım yaşayanlar benden daha iyi bilir. Ne de olsa bunca senelik İTÜ’lü olmama rağmen yaz okuluna uğramamış bir insanım(ailemin telkinlerine rağmen yaz okuluna gitmeyip okulu yarım sene uzattım ve hala en iyisini yaptığımı düşünüyorum).
Olaylara kronolojik sırayla bakacak olursak, bütün bir dönemi ders konusunda umursamazlıkla geçen ya da ne yaparsa yapsın dersten başarılı olamayan bir öğrencinin son çırpınışlarının yılsonu sınavlarında da fayda etmeyişi; “ne de olsa yaz okulunda açılır” düşüncesi; açılmasa bile bu dersin açılmasını sağlama çabası; kayıtlar sırasında İTÜ sistemine beddualar ederek geçen günler ve ardından işin duygusal yani para kısmı. En azından büyük bir kısım öğrenci için olaylar böyle geçer…
Bir öğretim görevlisinin durumu bundan farksız mıdır? Olmamama rağmen farksız olduğunu düşünmüyorum. Bütün bir sene boyunca derse gelmeyen öğrencilerin bir anda finallerden hemen önce hücum etmesi; finallerden geçemeyen kalabalığın dersi açtırma için hücum etmesi; kaydolamayan öğrencilerin kontenjan artırma için hücum etmesi… Olayı aileler, memurlar, rektörlük ve dekanlıklar gibi daha da açabiliriz ama derin gibi görünen bu yüzeysel soruna ilişkin söyleneceklerin bu kadarı yeter de artar bile.
Olay İTÜ için kısaca bir para sorunudur. Tabi ki okulumuz sadece para sorunu ile yaz okulu olarak değil diğer pek çok alanda da ilgileniyor. Araç giriş – çıkışı da bunun bir parçası…
İşin özünde yatan soruna geldiğimize göre önerilerimi sıralayabiliriz artık. Bence gözetimdeki öğrenciler için kampanya yapılabilir, mesela Matematik 1 ve Lineer Cebir dersi alanlara + 3 kredi ya da %30 İTÜpuan hediye gibi… Kampanya demişken kız/erkek arkadaşıyla gelenlere %20 çift indirimi, İTÜpremium Kart’a +5 taksit, İTÜgold Kart’a ise yapılacak çekilişle Uludağ’da iki kişilik tatile gitme şansı… Hocalarımız için ise 3 ders açana 1 asistan, 5 ders açana 2 asistan fırsatları gibi cazip teklifler sunulabilir. Ne kadar ekmek o kadar köfte mantığında, ne kadar para o kadar ders geçme şansı gibi sürprizlerin bizlere sunulduğu şu günlerde bulunmaz nimet gibi duran önerilerdir bunlar, dikkate alınmalarını şiddetle tavsiye ederim.
Sözün özü bizler mahalle bakkalında eğitimi, peynir gibi almıyoruz. Elbette kaldığımız dersler için düşünürsek yaz okulu, güz dönemine iyi bir şekilde başlamak için bulunmaz Hint kumaşıdır. Fakat amacımız yaz okulu olmamalı. Bu sözüm hem öğrenciler hem de İTÜ yönetimi için geçerlidir. Çünkü bu okulda esnaf mantığı yürütürsek yarın bir gün başlıktaki gibi bir tabelayı fakültelerin üzerlerine asmak zorunda kalırız ki, işte o zaman bizden sonrakilere bırakacak bir mirasımız kalmaz.