İTÜ yönetiminden çifte standart kararlar: Diyanet in, kültür-sanat-bilim out
Son günlerde sıkça bahsedildiği ve haberlerimize de konu olduğu üzere kültür, sanat veya bilimle ilgilenen birçok kulübün düzenlemek istediği etkinlikler çeşitli bahaneler gerekçe gösterilerek iptal ediliyordu. Öğrenciler bu duruma olan üzüntülerini ve sitemlerini dile getirerek tepki gösterdiler ancak İTÜ yönetimi herhangi bir açıklama yapmadı, üstelik ilgili mağduriyetleri de gidermedi.
Neden bazı kulüpler diğerlerinden daha ayrıcalıklı?
19 Ekim 2023 tarihinde SDKM (Süleyman Demirel Kültür Merkezi)'de Diriliş ve Medeniyet isimli kulübün de düzenlenmesie katkıda bulunduğu ''O'nu Anlamak'' isimli etkinlik gerçekleştirildi. Geçtiğimiz günlerde İTÜ Sahnesi, provaları ve gösterimleri için mekan bulamadığını, MBG Külübü önceden planlanmış olduğu etkinliğinin rektörlük tarafından oldukça az bir zaman kala mekan sıkıntısı yaşadığını bildirmişti. Batı Müziği Kulübü'nün hazırlamış olduğu sahne yine bir son dakika kararıyla kaldırılmıştı. Son olarak ise "Back to School" kapsamında gerçekleştirilecek konser ve sahne etkinlikler, İsrail-Filistin Savaşı nedeniyle iptal edildi. İTÜ yönetimi yalnızca “makbul” öğrenci kulüplerinin etkinliklerine izin veriyor. Bütün bu durumlar İTÜ yönetiminin okul bünyesinde faaliyet gösteren kulüplere karşı eşit mesafade durup durmadığını sorgulattı. Bazı kulüplere izin ve destek verilirken diğerlerine niçin destek verilmediği konusu oldukça merak ediliyor.
İTÜ'yü taşıyabilecek isimler görmek istiyoruz
İTÜ; akademik başarısının yanı sıra asırlardır çağdaş, fikri hür vicdanı hür bireyler yetiştirmiş ve insani değerleri hiçbir zaman unutmayan sayısız ve birbirinden değerli mezunlar vermiş bir okuldur. Daha önce çocuk evliliği gibi etik dışı açıklamalarıyla tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ''O'nu Anlamak'' isimli etkinliğe katılarak İTÜ'ye "teşrif etti". Okulda düzenlenen çeşitli konferanslara katılarak bilgi ve deneyimlerini aktarmış bilim insanları, kültür-sanat alanında yetkin isimlerin yanında son dönemlerde izin verilen tek etkinliğin ve konuğun Diyanet İşleri Başkanı olması merak konusu.
Laiklik askıya mı alındı?
Akli düşünce ile dini düşüncenin ayrılması, devletin ülkedeki mevcut dinlere karşı tarafsızlığı, tüm vatandaşların dini inançlarına saygı göstermesi olarak tanımlanan laiklik ilkesi; Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ana ilkelerinden biri olmuştur. Bu ilke; millet ve devlet işlerinin, hukukun, eğitimin, akla ve çağdaş bilime dayanması gerekliliğini anlatır. Laiklik ilkesi; medeni yaşamın çağın ihtiyaçlarına göre yürütülmesi, düzenlenmesi ve çağdaş uygarlık seviyesine istikrarlı bir şekilde ulaşması hedefiyle yaşamımıza girdi. Devlet yönetiminin; dar, bağnaz ve çoğunlukla hurafelerle yozlaşmış dini yorumlara bağlı olmamasını sağlaması dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında hala inandığımız ve savunduğumuz bir ilke Laiklik. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda öğrenciler, İTÜ Rektörlüğü'nün kaynak ayırdığı etkinlikleri yeniden değerlendirmesini talep ediyor.
İTÜ'den adil ve çağa uygun kararlar alması bekleniyor
Bir iddiaya göre Diriliş ve Medeniyet Kulübü'nün İTÜ Kadın Dayanışma Komitesi'nin asmış olduğu afişi yırttı. Öğrenciler; İTÜ yönetimi tarafından gereken tepkinin verilmesini, her kulübe eşit mesafede durmasını, çeşitli yararları bulunanan ve öğrencilerin sosyal gelişimine katkı sağlayacak etkinliklerde öğrenci dostu davranmasını, laik ve çağdaş bir yönetim nasıl davranırsa öyle hareket etmesini istiyor.
İddia edilen durumla ilgili bir gönderi:
