
İTÜ’lülere özel merdiven altı spor salonu
İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde bulunan spor salonu, kolay erişilebilirliği sayesinde yıllardır öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Özellikle yaz okulunun stresini ve dönemin yorgunluğunu atmak isteyen öğrencilerle birlikte artan yoğun ilgi, salonun bitmek bilmeyen sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
Arızalı aletler, bakımsız soyunma odaları, kırık dolaplar ve daha fazlası… İTÜ öğrencilerine yakışmayan bu tablo, öğrencilerin defalarca dile getirmesine rağmen bir türlü çözüme kavuşturulmadı. Cevapsız bırakılan onlarca talep ise sonunda öğrencilerin isyanına dönüştü.
İşte öğrencilerin arı24’e ilettiği o sorunlar ve görseller:Salonda en çok merak edilen soru: “Kaç setiniz kaldı?”
Normal dönemde 22.30’da, yaz döneminde ise 21.30’da kapanan spor salonu, öğrencilerin ihtiyacını karşılamaktan oldukça uzak. Dersler ve yoğun akademik program düşünüldüğünde, bu sürelerin hiçbir dönemde yeterli olmadığı açıkça görülüyor. Spor salonunun gece yarısına kadar açık kalması, hem öğrencilerin programına daha uygun olacak hem de yaşanan yoğunluğu bir nebze azaltacaktır.
Sabah saatleri hariç salon ciddi şekilde kalabalık. Özellikle akşam saatlerinde spor yapmaktan çok sıra beklemek gerekiyor. Çoğu zaman aynı alet başında dört beş öğrenci dönüşümlü çalışmak zorunda kalıyor. Spor yapmak, öğrenciler için bir rahatlama aracı olması gerekirken, İTÜ’de bu durum “Kaç setiniz kaldı?” sorusuna sıkışmış, adeta bir sabır testine dönüşmüş durumda.
Önlem alın(a)mayan güvenlik ve ekipman sorunları
Spor salonunda alınmayan güvenlik önlemleri, öğrencilerin güvenliği açısından ciddi bir boşluk oluşturuyor. Dolapların yarısından fazlası ya kilitsiz ya da çoğunun kapağı bozuk, bu nedenle öğrenciler eşyalarını güvenle bırakabilecekleri bir alan bulmakta zorlanıyor. Güvenlik kameralarının yokluğu ise öğrencilerin kişisel eşyalarının çalınmasına davetiye çıkarıyor.
Ekipmanlar ise durumun cabası. Tekrar tekrar arızalanan makineler tamir edilse dahi bir gün kopup kazaya sebep olma ihtimali taşıyor. Vidası gevşek dambıllar, ani bir harekette bozulan cable istasyonları… Bu aletler her an ciddi bir tehlike yaratabilir. Öğrencilerin spor yapmayı beklerken karşılaştıkları tablo, adeta “kazayı bekleyen spor aletleri” gibi.
Üstelik sorunlar sadece birkaç gündür değil, aylarca çözülmemiş ve geçici müdahalelerle idare edilmeye çalışılmış. Spor salonunda ciddi bir bakım ve teknik destek eksikliği olduğu, spor salonunun her halinden belli.
Hijyen ve bakım eksikliği
Spor salonundaki hijyen durumu, öğrencilerin sağlığı açısından ciddi kaygılar yaratıyor. Matlar uzun süredir temizlenmemiş, soyunma odaları çoğu zaman yetersiz ve aşırı kalabalık. Duş ve lavabolarda da temizlik yetersiz ve bazı kapılar kırık durumda. Salon, temiz ve güvenli bir spor ortamı sağlamakta açıkça yetersiz kalıyor.
“Önceliğimiz spor değil!”
Spor salonundaki sorunların kaynağında yetersiz bütçe ve yönetim öncelikleri de büyük rol oynuyor. İdareyle yapılan görüşmelerde, SKS’nin kaynaklarının önce yemekhane ve açık spor alanlarına yönlendirildiği, dolayısıyla spor salonuna ayrılacak bütçenin neredeyse hiç kalmadığı açıkça ifade edilirken, “Önceliğimiz spor değil” denilerek öğrencilerin dile getirdiği sorunlar küçümseniyor. Sonuç olarak spor salonu, listenin en sonunda yer alıyor ve sorunlar çözüm bulamıyor.
Bütçe yetersizliğinin yanı sıra teknik bakım konusundaki eksiklikler de dikkat çekiyor. Üniversitenin teknik ekibi, makinelerin tamirinde yetersiz kalıyor; yanlış tamirler, ekipmanların güvenliğini daha da riske atıyor. Markanın kendi teknik ekibinin çağrılmaması, geçici çözümlerle sorunların ötelendiğini ortaya koyuyor.
İTÜ Spor Salonu, öğrencilerin spordan beklediği rahatlama ve verimlilik yerine, sorunlarla baş etmeye çalıştıkları bir mekân haline gelmiş durumda. Biriken problemler artık göz ardı edilemez seviyeye ulaştı. Yönetimin somut adımlar atmaması durumunda, salonun mevcut haliyle öğrencilere yakışmayan “merdiven altı” bir görünümde kalmaya devam etmesi kaçınılmaz görünüyor.