
Ayazağa’da alan yetersizliği
2025-2026 Güz Yarıyılı’nın başlamasıyla birlikte Ayazağa Kampüsü yine kalabalıkla gündeme geldi. Henüz ilk haftadan yemekhane kuyrukları uzarken, kampüse girişlerde de yoğunluk dikkat çekti. Özellikle sabah ve öğle saatlerinde oluşan insan trafiği, birçok öğrenci için üniversiteye giriş çıkışı bile ayrı bir çileye dönüştürdü.
Bu yoğunluğun başlıca nedenlerinden biri olarak, İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nun Maçka’dan Ayazağa’ya taşınması akla geliyor. Daha önce Maçka Kampüsü’nde öğrenim gören yüzlerce hazırlık öğrencisinin artık Ayazağa’da eğitim alacak olması, kampüsün kapasitesini zorlamış durumda.
İTÜ Spor Salonu'ndan bir kare
Yalnızca ilk hafta gözlemleri bile, önümüzdeki haftalarda yaşanabilecek sorunların habercisi. Kalabalık yemekhane sıraları, adım atacak yer kalmamış spor salonu, dolup taşan kampüs içi oturma alanları ve boş derslik bulma zorluğu, sınav dönemlerinde İTÜ’lüleri daha büyük bir çalışma yeri krizine sürükleyebilir. Zaten kapasite açısından uzun süredir yetersiz kalan Mustafa İnan Kütüphanesi’nin, bu dönem artan öğrenci sayısını karşılamakta daha da zorlanması bekleniyor.
Barınma ve ulaşım problemleriyle birlikte düşünüldüğünde, kampüs içindeki bu fiziki yetersizlikler, üniversite yaşamını doğrudan etkileyen temel sorunlardan biri olarak ön plana çıkıyor. Derslik, kütüphane ve ortak alan kapasitesinin artan nüfusa paralel şekilde planlanmaması, eğitim ortamında sıkışıklık ve verimsizlik yaratma riski taşıyor.
MED Çim'den bir kare
Kampüs yaşamının yalnızca dersliklerden ibaret olmadığı düşünüldüğünde, fiziksel alan yetersizlikleri İTÜ öğrencileri için sadece konfor değil, doğrudan akademik başarıyı da etkileyen bir faktöre dönüşüyor. Artan öğrenci sayısına karşın kapasite planlamasında gerekli adımlar atılmazsa, her geçen gün büyüyen bu kalabalık yalnızca mekânlarda değil, eğitim kalitesinde de kendisini hissettirecek gibi görünüyor.
Yemekhane sırasından bir kare