Tenis oynamak artık İTÜ'lünün harcı olmayacak
Okulumuz bünyesinde bulunan, İTÜ'lü tenisseverlerin ve tenise başlamak isteyen öğrencilerin gerek uygun fiyatlı olması gerekse merkezi konuma sahip olmasıyla gözdesi olan Ayazağa Kampüsü tenis kortları özelleştirme tehlikesi ile karşı karşıya.
Gümüşsuyu Kampüsü'nde bulunan tenis kortu, yapılan özelleştirme hamlesi sonrası öğrenci dostu olmaktan çıkartılıp bir nevi gelir kapısına dönüştürülmüştü. Şimdi ise aynı tehdit ile karşı karşıya kalan, öğrencilerin saatlik 30 TL gibi cüzi bir miktar ödeyerek vakit geçirdiği dört tenis kortunun (A, B, C, D) geleceği İTÜ’nün Beden Eğitimi Bölümü (BEB) hocalarının iddiasına göre belirsizliğini koruyor.
Önlem değil, zam operasyonu
Üniversite yönetiminin, yağışlı havalarda kortların kullanılamaması sorununa çözüm olarak iki kortu (A ve B) özel bir şirkete devredip üstünü kapatma planı yaptığı iddia edildi. Aynı zamanda bu çalışma şu anda Gümüşsuyu Kampüsü'ndeki tenis kortunda da halihazırda sürdürülmekte.
İddiaya göre, alanların işletmesini Gümüşsuyu Kampüsü'ndeki tenis kortunu da işleten Olleyy üstlenecek ve bu adımın öğrencilerin cebine doğrudan yansıması kaçınılmaz gözüküyor. Bu durumun bir örneği olarak Gümüşsuyu'ndaki kortun ücretlendirmesi şu anda saatlik 1000 TL iken İTÜ öğrencileri indirim ile 900 TL'ye kiralayabiliyor. Devlet üniversitesi bünyesinde bulunan bir spor alanına uygulanan bu akılalmaz ücretlendirmeye bir yenisi daha eklenebilir.
Yüzlerce çağrı, 0 rezervasyon!
Mevcut sistemde İTÜ öğrencileri kort rezervasyonlarını, o günün sabahı saat 09.00’dan itibaren spor salonunu arayarak yapabiliyor. Ancak hattı düşürmek neredeyse imkansız. Birçok öğrenci yüzlerce kez aramalarına rağmen istedikleri saat aralığı için randevu alamadıklarını dile getirdi. Bu sistemin aksaklıklarına rağmen, en azından kortlara sadece İTÜ’lüler erişebiliyordu. Gümüşsuyu kortundan da bildiğimiz üzere özelleştirme sonrası İTÜ’yle bağı olmayan kullanıcılar da kortları kiralayabilecek.
Yağmura çözüm, öğrenciye yük
İTÜ yönetimi tarafından bu planın “yağışlı havalarda oynanamayan kortlara çözüm” olarak sunulacağı düşünülüyor. Ancak öğrenciler için tablo bambaşka. Çünkü çözümün faturası yine öğrencilere çıkıyor. Kampüs genelinde bu konu üzerine pek çok fikir dolaşsa da, İTÜ yönetimi ve Olleyy tarafından henüz herhangi bir açıklama yapılmış değil.
Kısacası, kampüsün ortasında bulunan kortlar artık “herkesin erişebileceği” bir spor alanı olmaktan çıkıp, “parası olanın oynayabildiği” özel bir tesise dönüşebilir.