İTÜ’nün yeni iş birliği, eski tartışmaları yeniden gündeme taşıdı
Geçtiğimiz günlerde İTÜ, Ahmet Çalık Vakfı ile İTÜSEM üzerinden bir iş birliği yaptı. Rektör Hasan Mandal’ın bizzat Ahmet Çalık Vakfı ve Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ile el sıkışarak duyurduğu bu anlaşma, üniversitenin son yıllarda kurum ve şirketlerle kurduğu ilişkilerin yeniden tartışılmasına yol açtı.
İTÜSEM nedir?
İstanbul Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (İTÜSEM), 1997’den bu yana üniversitenin akademik birikimini sertifika programları ve uygulamalı eğitimlerle geniş kitlelere aktaran bir birim olarak faaliyet gösteriyor. Merkez, örgün eğitim dışında sunduğu bu programlarla hem bireylerin mesleki gelişimine katkı sağlamayı hem de farklı sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeyi hedefliyor.
Yeni iş birliği eski tartışmaları gündeme getirdi
Anlaşma, kamuoyunda Çalık Holding’e bağlı bir şirketten 10 yıl boyunca tazminatını alamadığı için binaya giden işçi Erol Eğrek’in burada güvenlik görevlileri tarafından darp edildiği ve kaldırıldığı hastanede ne yazık ki hayatını kaybettiği olayı yeniden hatırlattı.
Bu durum, İTÜ’nün hem uzmanlık sunduğu teknik alanlarda hem de kampüs içi hizmetlerde aldığı kararların geçmişte yarattığı soru işaretlerinin tekrar konuşulmasına neden oldu. Tartışmaların merkezinde ise İliç maden kazası bilirkişi raporları, yemekhane süreci ve FanFan Kafe krizi yer aldı.
İliç maden kazası raporlarında çelişkili imzalar krizi
13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te meydana gelen ve 9 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasının ardından hazırlanan bilirkişi raporları, o dönem kamuoyunda geniş yer bulmuştu.
Mayıs 2024’te yayımlanan ilk raporda, aralarında bir İTÜ akademisyeninin de bulunduğu 11 bilirkişi, “ÇED olumlu” kararını veren bakanlık yetkililerini kusurlu bulmuştu.
Ancak aynı yılın kasım ayında yine İTÜ’lü akademisyenlerin imzasının yer aldığı ikinci rapor, bakanlık yetkililerinin kusursuz olduğu belirtilmiş, kazanın ÇED süreciyle bağlantılı olmadığı vurgulanmıştı.
Bu iki rapor arasındaki keskin çelişki, dönemin en tartışmalı başlıklarından biri olmuş ve özellikle İTÜ imzalarının tutarsızlığı kamuoyunda uzun süre eleştirilmişti. Ayrıca kazanın yaşandığı madende Çalık Holding'in %20 ortaklığı bulunması, eleştirileri daha da yoğunlaştırmıştı.
Yemekhane özelleşmesi ve "zehirli" sözleşme
İTÜ Yemekhanesi, 22 Eylül 2023’te alınan kararla özelleştirilmiş ve üç farklı ihale sonucunda işletme Aşsa Grup’a devredilmişti. Bu süreçte yemek fiyatları kısa sürede 10 TL’den 35 TL’ye yükselirken, yemekhanede görülen ölü fare; yemeklerden taş, iğne, somun gibi yabancı maddelerin çıkması, çiğ karnıyarık, bozuk kıyma ve genel hijyen sorunları öğrencilerin tepkisini arttırmıştı.
Artan şikâyetler üzerine üniversite, Aşsa Grup ile sözleşmeyi feshederek hizmeti Florya Yemek A.Ş.’ye devretti. Ancak geçtiğimiz yıl aynı şirketin hizmet verdiği Dicle Üniversitesi'nde bir toplu zehirlenme vakası yaşanmış olması öğrencilerin kaygılarını daha da arttırdı.
Bu süreç, üniversitenin ihale ve denetim mekanizmalarına yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşımıştı.
FanFan'a önce kapanma tehdidi ve ardından geri adım
Kampüste öğrencilerin sıklıkla tercih ettiği FanFan Kafe, geçtiğimiz aylarda fiyat politikası tartışması nedeniyle kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Kafenin sözleşmede yer alan fiyat listesi ile güncel satış fiyatları arasında 100 TL’nin üzerinde fark tespit edilmiş, işletmenin anlaşma koşullarına uymadığı gerekçesiyle tutanak tutulmuştu. Buna karşılık, rektörlüğün kira feshi sürecini başlattığını tüm üniversiteye mail yoluyla duyurması ayrıca dikkat çekmişti.
Fiyat listesinin enflasyona rağmen yaklaşık bir yıldır güncellenmemiş olması, işletmenin zam kararını kısmen açıklayabilecek bir sebep olarak görüldü ve bu kararda geri adım atıldı.
Bu son örnekler, İTÜ’nün karar alma süreçlerinde şeffaflık ve denetim beklentilerinin yeniden arttığını gösteriyor. Üniversitenin bu süreçlerdeki tercihleri ve uygulamaları ise yeniden tartışma konusu.