Diploma iptal kararı alan İTÜ'lü akademisyene sert tepki: Yüksel Dışarı!

İstanbul Üniversitesi, 18 Mart 2025 tarihinde içlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 28 kişinin üniversite diplomalarının "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdiğini bildirmişti. Bu bildiri, yayınlanmasıyla kısa sürede ülke gündemine oturmuş, üniversiteler arasında da tartışma konusu haline gelmişti.

İmzacılardan biri: İTÜ Akademisyeni Prof. Dr. Yüksel Demir

Diploma iptali kararına imza atan isimler arasında, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda İTÜ Mimarlık Fakültesi akademisyeni Prof. Dr. Yüksel Demir de yer aldı. 

Öğrenciler, Demir'e açık çağrıda bulundu

Öğrenciler, ortak bir çağrıyla Prof. Dr. Yüksel Demir’i Ortabahçe’ye davet etti. Bahçeye çıkmayacağını belirten Demir, başlangıçta yalnızca bölüm Öğrenci Temsilciliği Kurulu (ÖTK) üyeleriyle görüşeceğini ifade etti. Ancak kısa sürede bulunduğu derslik, açıklamayı dinlemek isteyen öğrencilerin yoğun katılımıyla doldu.

Taşkışla öğrencilerinin instagram hesapları üzerinden paylaştıkları çağrı

"Söyleyeceklerimin hoşunuza gitmeyeceğini biliyorum."

Demir, önceden hazırladığı yazılı konuşma metniyle öğrencilerin karşısına çıktı. Sözlerine, “Söyleyeceklerimin hiçbirinizin hoşuna gitmeyeceğini biliyorum.” diyerek başladı ve şu ifadeleri kullandı:  “Bunları söylemem sizin hoşunuza gitmiyor, benim de söylemek durumunda kalmak hoşuma gitmiyor. Türkiye’de bugün yaşananların yaşanıyor olması beni de üzüyor hatta utandırıyor.”

Kararımın arkasındayım

Demir, alınan kararın yönetim kurulu tarafından resmi bir başvuru ve savcılık talebi doğrultusunda incelenen belgeler sonucunda verildiğini belirtti. Konuşmasında, bu kararın yönetim kurulu üyeleri tarafından oybirliğiyle alındığını ve şahsen tereddüt duyduğu bir durumda, karşı oy kullanmaktan çekinmeyeceğini vurguladı:

"Söyleyeceklerim, yaşananlar, şahit olduklarım ilk benim hoşuma gitmedi; yönetim kurulunun hoşuna gitmedi. Hiç kimsenin ortaya çıkan manzaradan hoşnut olduğunu düşünmenizi istemem. Ancak beni tanıyan herkes, alınan kararla ilgili en küçük bir tereddütüm olsa karşı oy kullanmaktan ve bunu açıklamaktan çekinmeyeceğimi bilir. Bu salonlarda, senato ve üniversite yönetim kurulu toplantılarında, öğrenciliğimden bu yana her zaman fikrimi açıkça ifade ettim. Tek başıma dahi olsam dimdik durdum. Karşımda kimin olduğuna bakmadım.”

Demir, yönetim kurulunun kararını savunurken, öğrencilere hitaben şunları söyledi:

"Bizim burada derdimiz hakikati bulmak. Eğer hakikat ortaya çıktığında siz de bizim gördüğümüzü görürseniz, verdiğimiz kararın haklılığını takdir edeceksiniz.

Açıklama yapma yetkim yok

Öğrencilerden gelen, “Diploma iptalinin hukuki bir dayanağı var mı?” ve “Süreçte mahkeme kararı bulunuyor mu?” yönündeki sorulara karşılık Demir:

"Alınan karar, bizimle paylaşılan rapor ve sunumlar dahilinde Türkiye’nin en itibarlı hukuk fakültesinden de üyelerin içinde bulunduğu, yani uzmanların katılımıyla hazırlanmış bir kurulda –sizin sorduğunuz bütün soruları biz de sorduk- tartışılarak görev bilinç ve sorumluluğuyla ve adalet temelli verilmiş bir karar olup bu kararın hukuka uygunluğu veya hukuka dair aykırılığı konusunda bir karar verme yetkisi ilgili mahkemelerindir. Bu karar hukuki midir değil midir ben bile söyleyemem şu anda." cevabını verdi.

İmza siyasi mi?

Öğrencilerden gelen “Attığınız imzanın siyasi olduğunun farkında mısınız, değil misiniz?” sorusunu ise “Ben asla siyasi bir imza atmadım arkadaşlar.” diyerek yanıtladı.

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla, diploma iptali arasında bağlantı var mı?

Öğrencilerin yoğun tepkisi üzerine Demir, diplomaların iptal edilmesi kararının ardından Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili bağlantı kurulmasını da reddetti:

“Karar 18 Mart Salı akşamı alındı. Sayın İmamoğlu ise 19 Mart sabahı farklı gerekçelerle gözaltına alındı. Bu iki olayın ardışıklığıyla ilgili soru sormuş olmanızı biraz şaşkınlıkla karşıladım. Çünkü 18 Mart’ta biz karar alırken böyle bir gözaltı sürecinin yaşanacağını bilmeme imkân yoktu.”

Galatasaray Üniversitesi örneği: Etkisi nerelere uzanacak?

Öğrenciler, kararın yalnızca Ekrem İmamoğlu’nu değil, toplamda 28 kişinin diplomasını kapsadığını hatırlatarak, bu durumun çok daha geniş etkiler doğurabileceğine dikkat çekti ve şu soruyu yöneltti:

“Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı hocamızın diploması iptal edildi. Şimdi size şunu sormak istiyorum; onun okuttuğu öğrencilerin de mi diplomasını iptal edeceksiniz? Onun yüksek lisanstan mezun ettiği öğrencilerin de mi diplomasını iptal edeceksiniz?”

Demir, bu soruya yanıt olarak “Ben mi edeceğim, biz mi edeceğiz? Galatasaray Üniversitesi öğrencisinin diplomasını kim iptal eder?” dedi.

Yatay geçişliler endişeli: Diplomam tehlikede mi?

Yatay geçişle üniversitemize gelen bir öğrenci, güncel diploma iptalinin yatay geçiş usulsüzlüğü gerekçesiyle yapılmasından kaynaklı kendi diploması hakkında da endişe duyduğunu dile getirdi:

“2013’te dönemin mevcut hükümetinin çıkarttığı yasayla, Ek Madde-1 ile yatay geçiş yaptım. Bundan yıllar sonra hükümetin gruplarla arasındaki durum bozulduğunda kalkıp biri bana Ek Madde-1 kullanmışsın ama böyle bir hakkın yok, diplomanı iptal ediyorum diyebilir mi?”

Demir’in “Siz sahte belge verdiniz mi? Sahte beyanda bulundunuz mu?” yanıtı üzerine daha çok meraklanan öğrenciler “Hocam, ben bu cümleden anlıyorum ki siz İmamoğlu’nun sahte belge kullandığını ima ediyorsunuz.” dedi. Demir’in yanıtı ise şu oldu:

“Hayır. Benim burada söylemeye çalıştığım, danıştayın kararında zaman aşımının korunamayacağı 3 koşul var. Bir tanesi sahte beyanda bulunmak. Diğer ikisini hatırlamıyorum.”

Nasıl dekan oldunuz sorusu: Rektörlükten gelen telefon

Gelen nasıl dekan oldunuz sorusuna ise esprili bir şekilde cevap verdi:

"Bunun çok komik bir hikayesi var çocuklar. Hem de benimle ilgili, gayet güzel anlatabilirim.

Bir gün yemekhanede oturuyoruz, bir öğretim üyesi arkadaşımla yemek yiyoruz. Telefonum çaldı, 440’lı bir numara. Açmadım. İkinci çalışında arkadaşım dedi ki, aç lütfen belki kargodur, dışarıda beklemesin. Açtım. Karşıdaki hanımefendi ‘Yüksel Hocam iyi günler, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden arıyoruz. Müsaitseniz Rektör Bey sizinle önümüzdeki çarşamba günü görüşmek istiyor.’ dedi.

Ben de kendisine, ‘İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü mü arıyor?’ dedim. Güldü ve ‘Hayır, İstanbul Üniversitesi Rektörü arıyor.” dedi. Gittim Rektör Bey’le görüşmeye.

Rektör Bey dedi ki: ‘Bizim dekanımızın süresi sona eriyor. Biz de bir araştırma yaptık. Bu araştırmada bütün referanslar sizi gösteriyor. Dekanlık görevini üstlenirseniz çok memnun oluruz.’ dedi. Ve ben, şöyle bir ortamda böyle bir teklifle karşılaşınca hem şaşırdım hem onore oldum. Ve mutlu oldum.

Neden biliyor musunuz? Ben de birçok pozisyonun nepotik ilişkilerle alındığına şahit olmuş bir insanım. Benimle ilgili bir görev teklifinin referanslarla, en üst düzeydeki bir yetkili tarafından yüzüme deklare edilerek bir göreve davet ediliyor olmam karşısında —biraz da spontane olmasının etkisiyle— o anda kabul ettim.”

Öğrencilerden gelen sert tepki: "Laf cambazlığı yapmayın!"

Süreç ile ilgili yöneltilen pek çok soruya açıklama yapma yetkisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yüksel Demir, öğrencilerden yoğun tepki aldı. Bir öğrenci, bu duruma karşılık olarak, “Laf cambazlığı yapmayın.” diyerek tepkisini dile getirdi.

"Yüksel dışarı, üniversiteler bizimdir!"

"Laf cambazlığı" sözü üstüne Demir, güvenlikler eşliğinde sınıfı terk etti. Bu sırada öğrenciler tarafından "Yüksel dışarı, üniversiteler bizimdir!" sloganı atıldı.

Demir'in sınıfı terk ettiği andan görüntüler

Taşkışlalı öğrenciler Prof. Dr. Yüksel Demir'in diplomasını iptal etti(!)

Taşkışla Ortabahçe'de bir araya gelen öğrenciler, gündem hakkında aldıkları forumda bir duyuru hazırlayıp kamuoyuyla paylaştılar:

"Bir metin hazırladık. Şu anda burada hepinizin onayına sunuyorum. 

Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Teknik Üniversitesi Kamuoyu Duyurusu

Üniversitemiz Mimarlık Fakültesi öğrencileri, 15.04.2025 tarihli forumunda oybirliğiyle alınan karar uyarınca, halihazırda üniversitemiz mimarlık fakültesinde profesör olan, 2022 yılından  beri üniversitemizde rektör danışmanlığı görevini yürüten ve 2024 yılında bir telefonla atandığı İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanlığı pozisyonunu işgal eden Yüksel Demir'in; İstanbul Üniversitesi yönetim kurulunun 18.03.2025 tarihli toplantısında aldığı, İstanbul Üniversitesi mezunu 28 kişinin yatay geçişleriyle ilgili sözde açık hata gerekçe gösterilerek 1994 tarihli diplomalarının geri alınması kararında imzası bulunması, verilen bu kararın kazanılmış hakkı açık gasbı ve görevi kötüye kullanma kapsamına girmesi, İTÜ Mimarlık Fakültesince verilen lisans diploması ile mezunun yalnızca mesleki donanımının değil, aynı zamanda meslek etiğinin ve görev sorumluluğu bilincinin taahhüt edilmesi, verilen taahhüdün ise İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulunun söz konusu kararıyla yok hükmünde olduğunun açığa kavuşması sebebiyle Yüksel Demir'in 1987 tarihli İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümü diplomasının geri alınmak suretiyle iptal edilmesine, söz konusu kararda imzası bulunan tüm akademisyenlerin diplomalarının ivedilikle incelenmesine ve gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmiştir. Saygılarımızla, İTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri"

Güçlendirme süreci aksadı: Vadi Yurdu öğrencileri tepkili

İTÜ’lüler dayanışma stantlarında bir araya geldi

Güçlendirme süreci aksadı: Vadi Yurdu öğrencileri tepkili

3. Halit Ayar Yüzme Yarışları başladı

İTÜ'de öğrenci kulüpleri etkinliklerini iptal ediyor

İTÜ’de öğrencilerden yürüyüş ve basın açıklamaları