İTÜ artık dev bir set: Taşkışla’daki film çekiminde yangın
İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde gerçekleştirilen film çekimi sırasında, senaryo gereği hazırlanan sahnede kullanılan patlayıcı maddeler çekim ekibinin dikkatsizliği sonucu Ortabahçe'de alevler yükseldi. Kısa sürede fark edilen yangın, ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alınırken, kampüste kısa süreli bir panik yaşandı. Çekim, hafta sonu kampüste bulunabilecek olan öğrencilere önceden haber verilmeden yapıldığı için, öğrenciler olası bir tehlike altında kalabilirdi. Neyse ki herhangi bir yaralanma yaşanmadı. Olayın ardından, İTÜ kampüslerinin sık sık film ve reklam çekimi gibi etkinliklere ev sahipliği yapması yeniden tartışma konusu oldu.
Taşkışla'daki film setinden bir görüntü
Son zamanlarda İTÜ’nün farklı kampüsleri, konserler ve özel çekimler gibi etkinliklerin artması ile kampüsler, öğrenci yaşam alanı kimliğinden gün geçtikçe biraz daha uzaklaşmakta.
Etkinliklerin kampüse etkisi
Kampüste düzenlenen etkinliklerin fiziki altyapıya ve ortak alanlara zarar verdiği de sıklıkla gözlemleniyor. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen ve Justin Timberlake'in performansı ile değil, yaşanan problemler ile büyük ses getiren konser sırasında stadyumdaki tartan pist önemli ölçüde zarar görmüştü. Konserden sonra uzun bir süre tartan pistin onarımı beklenmiş ve bu durum, başta spor kulüplerindeki öğrenciler olmak üzere stadyumu kullanan birçok kişiyi doğrudan olumsuz etkilemişti. 
Justin Timberlake konseri sonrası zarar gören tartan pist
Artan fiyatlar, eksilen hizmetler
Gelirlerin akıbeti sorgulanırken, İTÜ öğrencilerin en temel sorunu olan barınma için ise herhangi bir adım atılmıyor. İTÜ’de her yıl yüzlerce öğrenci yurt hakkı kazanamadan döneme başlıyor. Vadi Yurdu’nda yalnızca küçük banyo havalandırma penceresi olan odalar, yaşam koşullarını tartışmalı hale getirirken; bazı yurtlarda bitmek bilmeyen güçlendirme çalışmaları, öğrencilerin başka yurtlara taşınmalarına neden oluyor.
İTÜ kampüslerinde her geçen gün fiyatlar yükselirken, hizmet kalitesi aynı oranda iyileşmiyor. Yemekhanelerdeki tartışmalı şirket değişiklikleri, yemeklerin kalitesi ve hijyen konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Ayrıca kampüs genelinde tuvaletlerin temizliği ve peçete eksikliği gibi temel hijyen sorunları da kendini göstermeye devam ediyor. Spor salonu gibi diğer hizmet alanlarında da herhangi bir iyileştirme sağlanmış değil. Tüm bu tablo göz önüne alındığında, kampüste sık sık düzenlenen konserler ve film çekimleri gibi etkinliklerden elde edilen gelirlerin nereye aktarıldığı, hangi hizmetlerde kullanıldığı ve neden hâlâ temel ihtiyaçların karşılanamadığı sorusu yeniden gündeme geliyor.
İTÜ Spor Salonu'ndan bir görüntü
Kampüsler öğrencilere mi yoksa setlere mi ait?
Taşkışla’daki yangın yalnızca kısa süreli bir panik yaratmadı; aynı zamanda uzun süredir gerçekleşen film ve reklam setlerinden gelen gelirlerin nerelere kullanılmadığını açıkça gösterdi. İTÜ’nün marka değeri elbette önemli. Ancak bu markayı ayakta tutan şey, yalnızca dışarıdan gelen ekiplerin ışıkları değil, her gün o kampüslerde yaşayan, çalışan, okuyan biz öğrencilerin ta kendisi.