İTÜ spor salonu beklentileri karşılamıyor
Adıyla her öğrencinin üniversite hayalini süsleyen, Türkiye'de teknik üniversite denilince ilk akla gelen, mühendislik söz konusu olunca tek geçilen İstanbul Teknik Üniversitesi, sahip olduğu spor kompleksinin sergilediği manzarayla iç karartıyor. Geçtiğimiz yaz, enflasyon verilerinden ötürü olduğu söylenerek spor salonununa %150 zam yapılmıştı. Bu fiyat artışına rağmen İTÜ spor salonunun güvenlik, temizlik ve düzen konusunda sınıfta kaldığı görülüyor. Spor salonunu düzenli kullanan çoğu kişi şikayetçi olsa da, tedbir ve gerekli düzenlemeler yapılmışa, yapılacağa hiç benzemiyor.
Dolap kilidi ihtiyaçtır
Öğrencinin her zaman haklı olmadığına tanıklık edeceğiniz görüntülerde spor salonunun ne kadar hor kullanıldığını anlatan bazı fotoğraflar var. Dolapların kötü ve kıymet bilinmeksizin kullanılması çoğu dolabın kapağının ve askılıklarının kırılmasıyla, kilidinin bozulmasıyla sonuçlanıyor. Her yıl artan öğrenci kapasitesi nedeniyle gittikçe kalabalıklaşan İTÜ'nün spor salonu için zaten yeterli dolap bulunmazken, bir de bu dolapların sorunlu kalmasıyla, umursanmayarak bu şekilde kullanılmasının hak olarak görülmesiyle birlikte güvenlik problemleri daha da ayyuka çıkıyor.
Nerede duş alalım?
Soyunma odalarındaki oturakların üst kısımlarının soyulmuş, kırılmış olması gözlerden kaçmıyor. Okların hedefini yeniden öğrenciye çevirmemize sebep olan bu görüntü malesef ki soyunma odalarının tek problemi değil. Duşlukların hali insanı duş almaktan soğutuyor, sineklerle beraber duş almamak için terli halde spor salonundan çıkmak zorunda kalan öğrenciler bile oluyor. O sineklerin neden orada olduğunun, neden ilaçlama yapılmadığının, yapıldıysa neden çözüm getirilemediğinin hala bir açıklaması yok. Ayrıca kış aylarına yaklaştığımız bu günlerde spor salonlarına saç kurutma makinesinin de eklenmesi, öğrencilerin istekleri arasında.
Özensiz kullanılan bir salon
Günün, dersin yorgunluğu üzerinde olmasına rağmen spor yapmak isteyen öğrencilerin salonda ilk karşılaştığı şey, ne yazık ki dağınıklık ve kaostan ibaret. Ağırlıkların yerine konulması hakkında defalarca asılan yazıların olmasına rağmen sanki bir daha hiç oraya gelmeyecekmişçesine her şeyi olmaması gereken yerde bırakmak, makineleri başkası veya kendisi daha sonra çalışmayacakmış gibi hor kullanmak, bazı aletlerin pedlerinin olmamasından ötürü kullanılamaması ve daha nicesi...
Suç kimde?
Hijyen kurallarını gerçekten hiçe sayarcasına öğrencisini bu koşullarda spor yapmaya, sosyalleşmeye, duş almaya terk etmek, İTÜ'ye yakışıyor mu? Düzenli spor yapmak ve kendisine farklı bir şeyler katmak varken, bu imkanını kötü şekilde kullanan İTÜ'lü, sana yakışıyor mu? Eminiz ki herkesin kendi payına düşeni yaptığı durumda İTÜ spor salonu, adının etkisiyle akıllarda canlandırdığı izlenimi gerçek kılacaktır.