Giriş çıkışlarda denetim eksikliği ve güvenlik görevlilerininin iddiaları
İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü'nde son günlerde yaşanan olaylar, güvenlik önlemlerinin yetersizliğini gözler önüne serdi. Karşıt görüşlü grupların şiddet içeren kavgalarından, okul dışından gelen kişilerin siyasi etkinliklerine kadar pek çok olay, kampüste huzursuzluk yarattı. Kampüse giriş çıkışlarda güvenlik önlemlerinin yetersiz olması, "Kampüste gerçekten güvende miyiz?" sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.
İTÜ’de iki grup arasında arbede
28 Kasım 2024 tarihinde İTÜ Ayazağa Kampüsü'nde, karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasında arbede yaşandı. Olay, İTÜ’ye yakışmayan ve hoş olmayan görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu. Dikkat çeken bir diğer iddia ise bu grupların içerisinde İTÜ öğrencisi olmayan şahısların da bulunduğuydu. Bu kişilerin sorgusuz sualsiz kampüse girip şiddet içeren olaylara karışması, kampüse giriş çıkışlarda uygulanan güvenlik önlemleriyle ilgili ciddi soru işaretlerini gündeme getirdi.
Kampüste siyasi eylemler ve kimliği belirsiz kişiler
3 Ocak 2025 tarihinde, hiçbir resmiyeti bulunmayan ve "İTÜ Ülkücüleri" olarak adlandırılan siyasi bir grup, İTÜ Ayazağa Kampüsü'nde sloganlar atarak ardından kendi aralarında bir devir teslim töreni gerçekleştirdi. Bu tören için okul ile hiçbir bağı olmayan, kimliği belirsiz şahısların kampüse alınması ve siyasi eylemlerini gerçekleştirmesi, güvenlik önlemlerine dair soru işaretlerini daha da güçlendirdi.
Güvenlik zaafiyeti denince akla gelen
Güvenlik zaafiyeti denince akıllara, 29 Mart 2024 Cuma günü İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde Diriliş ve Medeniyet Kulübü tarafından düzenlenen ve dışarıya açık olarak gerçekleştirilen iftar etkinliği geliyor. Etkinliğe katılmak isteyenlerin, okul girişindeki güvenlik görevlilerine yalnızca kendilerine gönderilen davet mesajını göstermeleri yeterli olmuş ve kimlik kontrolü bile yapılmadan kampüse girişleri sağlanmıştı.
Benzer bir olay, geçen yıl "Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı" sırasında yaşanmıştı. Bu sınav nedeniyle kampüse dışarıdan birçok ziyaretçi kabul edilmiş ve bir vakfa stant kurma izni verilmişti. Vakfa ait otobüsle kampüse gelen vakıf üyeleri, gün boyunca kampüste serbestçe dolaşmıştı. Öte yandan, İTÜ öğrencileri kimlik kartlarını unuttuklarında defalarca sorgulanıp okula alınırken, bu tür etkinlikler çerçevesinde giriş çıkışlarda uygulanan çifte standart, güvenlik konusundaki kaygıları ciddi şekilde arttırdı.
Güvenlik görevlilerinden iddialar
Güvenlik görevlilerinin yaşanan bu durumlara ilişkin dile getirdiği iddialar arasında, personel sayısının yetersiz olması öne çıkıyor. Bu durum, giriş çıkışların sıkı bir şekilde kontrol edilmesinin yanı sıra, kampüste yaşanan olumsuz olayların anında engellenmesi konusunda da sıkıntılar yaratıyor. Bir diğer iddia ise, İTÜ öğrencilerinin kendi okul kimlik kartlarını, okulla ilişkisi olmayan kişilere vererek bu şahısların kampüse girişini sağlaması. Bu nedenle, kampüse güvenliği tehdit edebilecek kişilerin girmesi kolaylaşıyor ve giriş çıkışların kontrol altına alınması zorlaşıyor.
Kimliği belirsiz şahısların okulumuza sorgulanmadan alınması ve kampüste bu tür olayların yaşanması öğrencileri tedirgin ederken, üniversitemizin itibarını zedelemekte. İTÜ yönetimi ve ilgili birimlerin, bu konuda hızlı ve etkili adımlar atarak hem öğrencilerin güvenliğini, hem de kampüsün huzurunu korumaları bekleniyor.